BAĞLANTILI NEFES İLE FREKANS DEĞİŞİMİ

Nefes kendiliğinden ve yaşamsal olandır. Farkında olarak ya da olmayarak 7/24 nefes alan, durmaksızın işleyen, uyku bilmeyen bir sistemle yaşarız. Yaşam için Nefes olmazsa olmazdır ve doğuştan gelen bebeklik nefesimiz güçlü bir karın nefesidir. Ancak iki yaşından itibaren oluşan benlik algısı ile korku, çaba ve kontrol devreye girer ve nefesimiz de değişmeye başlar. İnanç ve düşünce kalıpları ile gelişen davranış kalıplarımız gibi nefes kalıplarımız oluşur.

Nefesi tutma ihtiyacı ve alışkanlığı ile solunum kapasitemiz zayıflar. Solunum kası Diyafram karında ve göğüste nefesi dengeli dağıtamaz olur. Kısıtlı nefes alımı kısıtlı oksijen demektir. Hücrelerde oksijen azalır. Bu hastalıklara sebep oluşturduğu gibi, oluşmuş hastalıklar, çeşitli tedaviler ve ameliyatların, günlük yaşamın tüm stresi ile nefesi daha da kısıtlayan kısır döngüleri yaratır. Kişiye göre değişerek Nefes kısalır, hızlanır, sıklaşır veya sığlaşır.  Nefesinin farkında olmak, solunum kapasitesiyle ilgilenmek öz sevgi ve öz şefkatle ilişkilidir.

Nefesi derin ve güçlü almanın bütüncül sağlığımıza etkisi, beslenme, hareket ve uykunun etkileri kadar güçlüdür. Sağlığımız bozulduğunda ya da psikosomatik ağrılar, rahatsızlıklar oluştuğunda genellikle beslenmemizden ve sporla (hareket) başlarız iyileşmeye. Nefesimizin etkisini pek de bilmeyiz, kullanmayız. Egzersizler, hareketler içinde kullanılması yeterlidir algısı mevcuttur.

Halbuki nefesimizle de direkt ilgilenmek, solunum kapasitesini arttırmak ve özellikle nefes verişimizi iyileştirmek, yaşamsal deneyim kalitemizi hızla arttırır. Oksijen, en güçlü detoks aracıdır. Hücreler oksijenle beslendikçe yaşam enerjisi ve sevinci artar. Aşağı çeken duygu ve düşünce kalıplarından özgürleşiriz. Meridyenler, Elementler ve Çakralar seviyelerinde akış ve uyumla içsel hizalanma gerçekleşir. Acı bedeni iyileşir. Uykularımız rahatlar, dengeli beslenme kolaylaşır ve hareket için gereken enerjiyi bulmamızı sağlar. Bağımlılıklardan özgürleşebilir, kendine acımaktan kurtulabilir, Kurban bilincinden Sorumlu bilincine geçebiliriz. Azim, kararlılık, netlik ve disiplin kazanırız. Çocuksu saf, içsel ve sebepsiz neşe ile kendimize ve yaşama güveni yepyeni bir çerçeveden, yeniden yakalarız.  Öz’le, özgünlüğümüzle bağlantımız güçlenir. Yaşamla bir olduğumuz farkındalığı gelişir. Hem özgün hem de ait olan olmayı deneyimleten Mucize bilinci açığa çıkar. Neşe’li paylaşımlarla yaşam kutlamaya dönüşür.